Bir avuç un ve bir ekmek için ölüme koşan babalar. “İnsani yardım” üzerinden “soykırım” nasıl uygulanır? Bu bir “Açlık Oyunu” mu? İnsanın en saf hali, en ağır sınavla yüzleşiyor.

“`html

Son Gelişmeler:

İsrail İHA’ları, Gazze’de insani yardıma muhtaç sivillere ateş açtı.

Son haftalarda, çoğu haber bu şekilde yayılıyor. Gazze’den gün geçtikçe gelen bu ölüm haberleri, trajik bir döngüyü yansıtıyor.

Yüzlerce kişi

bu saldırılar sonucunda yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Ancak, bu olayların

gerçek ve derin anlamı üzerinde hiç kimse düşünmüyor.

Burada yaşanan insanlık dramını, gerçekleştirilen soykırım yöntemlerini sorgulayan bir yaklaşım yok.

“Açlık oyunları”

gibi insani değerleri hedef alan uygulamalara kimse dikkat çekmiyor.

İNSANİ YARDIM MI, YARALAMA MI?

SOYKIRIM YÖNTEMLERİ NELER?

Bir senaryo aşamasında, bir yardım kuruluşu “

gıda yardımı

adı altında insanları bir araya getiriyor, bu sayede İsrail için hedef haline getiriyor.

Sonuç olarak, bu insan toplulukları İsrail tarafından acımasızca öldürülüyor.

Yeni bir soykırım metodu uygulanıyor.

Öldürme amaçlı senaryolar bu türden organize ediliyor. “

İnsani yardımlar

, bu gibi amaçlarla silah haline getiriliyor.

O kadar acımasızca bir ambargo var ki, insanlar

bir kilo un, bir ekmek, bir öğün yemek


bulmak için hayati tehlikelerle karşı karşıya kalıyor.

Bu yöntemler

bütün insanlık için bir utanç kaynağıdır.

“GAZZE İNSANİ YARDIM VAKFI”

SOYKIRIMIN ARAÇLARIYLA KULLANILIYOR.

Gaza İnsanî Yardım Vakfı (Gaza Humanitarian Foundation)

isimli ABD merkezli bir yardım kuruluşu kurulmuş durumda. Vakfın yönetimi eski CIA mensuplarından oluşmaktadır,

ve bu kuruluşun arkasında

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff bulunmaktadır.

Gazze’ye ulaşan hiçbir yardıma izin verilmezken, bu yardım kuruluşunun buraya

hiçbir güvenlik kontrolü olmaksızın


giriş yaptığı bilinmektedir. Bu kuruluşun Birleşmiş Milletler yardımlarıyla da ilgisi yoktur.

Güney bölgelerinde

dört adet yardım dağıtım merkezi

kuruldu. Gıda dağıtımı için ihtiyaç sahipleri bu merkezlere davet ediliyor.

Aç kalan insanlar

doğal olarak bu merkezlere koşuyor ancak toplanan kalabalık İsrail tarafından hedef alınıyor.

GIDA SOYKIRIMI VE NÜFUS AZALTMA PLANLARI:

İkna, doğudaki insanları yok et!

İSRAİL’İN MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Gazze’yi boşaltmak ve yardım bekleyen insanları güneye yönlendirmek amacıyla bu kuruluş kullanılıyor.

Geriye dönük olarak anlaşıldığı kadarıyla, Gazze’ye İnsani Yardım Vakfı; “BM’nin yardım kanallarını kullanmadan Gazze’ye yardım ulaştırmak amacıyla” kurulmuştur.

Bunun yanı sıra bu projenin, Netanyahu ve CIA içindeki bazı aşırı sağcı çevreler tarafından organize edildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, söz konusu kuruluşun İsrail ordusuyla koordineli bir şekilde çalıştığı ve nüfus azaltma, Gazze’yi insansızlaştırma ile açlığı kullanarak gıda soykırımı yöntemlerini uygulamak için oluşturulmuş olduğu anlaşılmaktadır.

“Gazze İnsani Yardım Vakfı”, bu faaliyetleri için İsrail’e her ay bir milyon dolar fatura kesmektedir. Diğer olası bağlantılar zamanla gün yüzüne çıkacaktır.

Geçtiğimiz hafta, bu taktiklerle sadece bir gün içinde elliden fazla Filistinli hayatını kaybetmiştir. Bazı günler bu sayı daha da artmıştır.

NAZİ YÖNTEMLERİYLE DÜZENLENEN SOYKIRIM!

İşgal için farklı yöntemler kullanılırken, hava saldırıları ve SİHA’larla öldürmeler, mahallelerin yıkımı da dahil olmak üzere birçok barbarca teknik uygulanmaktadır.

Yaşayan her şeyi yok etmek ve özellikle çocukları, kadınları hedef almak üzerine kurgulu soykırım uygulamaları, tarihin en karanlık sayfalarından birini oluşturuyor. Bu durum Nazi ve Firavun benzeri uygulamalarla kıyaslanabilecek bir acımasızlık gösteriyor.

EKMEĞE KOŞMAK MI,

ÖLÜME KOŞMAK MI?

Aç kalan insanlar, ekmeğe ulaşmak için ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Kalan insanları yok etmek üzere açlık bir silah olarak kullanılmaktadır.

Dünya, bu benzeri soykırım yöntemlerini daha önce asla tanımadı. Hiçbir devlet, böyle bir vahşeti gerçekleştiren bir toplum görmedi.

Bu, insanlık tarihi açısından büyük bir utançtır. İnsan geneti bozulmuş bir toplum olarak bu denli nefretin beyaz perdede sahne alması kabul edilemez.

BİR AVUÇ UN İÇİN, BİR PARÇA

EKMEK, BİR BARDAK SU İÇİN,

ÖLÜME KOŞAN BABALAR

Artık silahla değil, ekmekle öldüremiyorlar. Bir avuç un ya da bir bardak su uğruna, çocuklarına bir öğün yemek sağlamak için ölüm riski göze alınıyor. On yaşındaki çocuklar, yüklenmeleri gereken ağır sorumluluklarla yaşamları arasında bocalıyor.

İsrail ve ABD destekli soykırımcılar, 21. yüzyılın en büyük katliamını gerçekleştirmek adına silah depolamaya devam ediyor. İnsanları esir aldığı kamplarda, hayvanca muameleleri altında yaşamaktadır.

Gıda ve açlık üzerinden bir milleti yok etme süreci, son derece planlı bir şekilde ilerliyor. İnsanları katletme yöntemleri yadsınamaz bir şekilde sürekli değişim göstermekte.

Bazen insan doğasına dönmeyi denemeliyiz. Duygularımızı ve kalbimizi arındırmalıyız. Sadece insani bakış açısıyla değerlendirmeliyiz.

Gazze, tüm insanlığın imtihanıdır. Çok sayıda insanın bunun farkında olduğu aşikâr. Bu sınav kaybedilmiştir. Gazze, içimizdeki bir yaradır. Öfkemiz ve isyanımız burada doğmuştur.

GAZZE, İNSAN TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ BİR SİMGEDİR

Gazze, geçmiş zamanın derinliklerine uzanan insan ilişkilerinin özüdür. Bu bölge, insan ırkının başlangıcı gibi bir değere sahiptir. Burada yaşanan derin acılar, insanlık adına yüklenilen sorumlulukları yansıtır.

Biz, insanlık içinde noktalanmış olan bir kültürün temsilcisiyiz; ancak, şeref ve onur, pek az insana nasip olmuştur. Şu an mevcut olan insanlık, bu duruma karşı kayıtsız kalmıştır.

Alçakça uygulamalar, nefretin bir simgesi olarak tarihte yer alacak. Akdeniz, bu dehşet verici tarih boyunca tanık olmuş durumda.

Bu aşağılık uygulamalar karşısında kalmamız beklenemez. Ancak, bu nefret bir gün ortaya çıkacak. Yeryüzü bu duruma tanıklık edecektir.

Unutmayın: Yarın Kurban Bayramı. Hepinizin bayramını kutluyor, bu zorlu coğrafyamızda barış ve huzur dolu günlerin geleceğini temenni ediyorum. “Yardım gettoları” oluşturan ve insanları bu mekanlarda imha edenleri asla unutmamalıyız.

Çünkü unutmak, insanlığın kendine yaptığı en büyük eylemdir. Unutmak, milletlerin yok oluşuna göğüs germesidir. Biz unutsak bile, şehirlerimiz unutmayacak.

“`

Related Posts

Avrupa Merkez Bankası’ndan ikinci faiz indirimi hamlesi: FED ile makas açılıyor

Banka, mevduat faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 3,50’ye çekerken, bu hamleyle ABD Merkez Bankası (Fed) ile arasındaki politika faizi farkı daha da açıldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB), para politikasına yönelik yılın altıncı toplantısında …

Mayıs ayı verileri belli oldu: Ekonomistler enflasyonu nasıl yorumladı?

TÜİK mayıs ayı enflasyon verilerini açıkladı. Açıklanan oran beklentilerin gerisinde kaldı. Uzmanlar gelişmeyi farklı yorumlarla değerlendirdi.

İktidar, soru önergelerini ciddiye almıyor: Muhalefete yanıt yok

İktidar, TBMM’de muhalefet milletvekillerinin binlerce soru önergesine yanıt vermedi. 2007-2011 arasını kapsayan 23. dönemde yüzde 85.8 olan toplam cevaplanma oranı. 27. dönemde yüzde 65.45’e indi. Şu anda ise yüzde 67.62 seviyelerinde.

Kilosu 250 lira oldu! Yaz meyveleri cep yakacak

Yaz aylarının gelmesiyle meyvelerde tezgahlardaki yerini aldı. Çarşı ve pazarlarda ekonomik krizin etkisi yaz meyvelerini de vurdu. Bu sene tezgahlarda rekor 250 liradan satılan kirazda, en uygun yaz meyvesi ise 80 TL’lik elma olarak dikkat çekti.

Çin-ABD gerilimi tırmandı: Altın fiyatlarında büyük artış!

ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimleri altın fiyatlarında hareketliliğe neden oldu. Piyasalar, olası gümrük zamlarını ve jeopolitik riskleri yakından takip ediyor. Analistler, doların zayıflamasının altını desteklediğine dikkat çekiyor.

Boğaz’da Cenovalı gastronomi rüzgârı

İstanbul’u küresel yeme – içme haritasında daha üst sıralara yükseltmeyi hedefleyen yeni bir oyuncu geldi.